İstanbul İsimli Tıp Kurumu’ndan ihraç edildikten sonra Bakırköy’de açtığı özel çocuk psikiyatri kliniğinde aile içi taciz teşhisi koyduğu 40 çocuğun ailesini tehdit ettiği ve şantaj yaptığı savıyla tutuklanan Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu hakim karşısına çıktı. Suçlamaları kabul etmeyen Zoroğlu, “Ketamin 20 yıldır depresyon tedavisinde kullanılıyor, depresyonda mucize bir ilaçtır. Ben torbacı değilim profesörüm. Ayrıyeten seanstan seansa görüştüğüm çocukların beynine nasıl bir şeyler ekebilirim” dedi.
Bakırköy’de bulunan çocuk psikiyatri kliniğine gelen çocuklara ketamin vererek, onları aileleri tarafından taciz edildiğine inandıran ve çocuklara aile içi taciz teşhisi koyduktan sonra aileleri tehdit ettiği ve şantaj yaptığı tezi ile tutuklanan Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun yargılamasına devam edildi.
DHA’da yer alan habere nazaran, Bakırköy 21. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Salih Zoroğlu ve Ahmet Aktaş ile tutuksuz yargılanan Zoroğlu’nun eşinin de bulunduğu 4 tutuksuz sanık, bir kısım müştekiler ve taraf avukatları katıldı. Öte yandan Sıhhat Bakanlığınca Zoroğlu’nun yanında psikolog olarak çalışanların eğitim ve tescil bilgileri mahkemenin talebi üzerine gönderildi. Buna nazaran klinikte psikolog olarak çalışan sanık Ahmet Aktaş ve sanık Zeynep Akgül‘ün bakanlık sisteminde eğitim ve tescil bilgilerini bulunmadığına yer verildi.
“100 hastamda çoklu kişilik bozukluğu vardı”
Savunmasına Türkiye’de çoklu kişilik bozukluğu teşhisi konulmuş birinci iki teşhiste cinsel taciz görüldüğünü belirterek başlayan Zoroğlu, mesleksel geçmişini, tıp imtihanında Türkiye 2’ncisi olduğunu anlattı. Aile içi cinsel istismara uğrayan gençlerdeki travmanın Çoklu Kişilik Bozukluğuna (ÇKB) neden olduğunu anlatan Zoroğlu, cin, şeytan görmenin de bir çeşit ÇKB olduğunu belirtti. Zoroğlu savunmasında, “2020’de Bakırköy’de muayenehane açtım. 27 ay çalıştım. 3 bin hastamın 100 adedinde ÇKB vardı. Bana gelen ve teşhis koyduğum çocukların 11 tanesi öteki tabiplerden ÇKB teşhisiyle geldi zati. Ben aileleri tehdit etmedim tacizi bırakmaları gerektiğini söyledim. Birinci görüşmede ÇKB teşhisi koyuldu üzere bir şey de yok” dedi.
“Ketamin 20 yıldır depresyon tedavisinde kullanılıyor”
Çocuklara ketamin enjekte ettiği istikametindeki tezlere da karşılık veren Zoroğlu, “Ketamin konusunda güya uyuşturucu unsur üretip satıyormuşum üzere anlatılmış. Biz ketamini sonlu bir alanda ağır depresyonda ve intihar teşebbüsünde bulunanlarda kullandık. Ketamin 20 yıldır depresyon tedavisinde kullanılıyor. 60 yıldır da anestezik olarak kullanılıyor. Benim kliniğimin etrafında en az 10 adet ketamin infizyon seansı yapan tabip var. Ketamini 4 şahısta kullandık. Ketamin depresyonda mucize bir ilaçtır. Ben torbacı değilim profesörüm. Benim tek misyonum yiğit olup bildirmekti. 5 adedini bildirdik başımıza gelmeyen kalmadı. Herkes kınadı. Sussa mıydım? Gerimi mı dönseydim?” sözlerini kullandı.
“Konunun FETÖ’yle ilgisi yok”
Savunmasında FETÖ’den ötürü belgesinin olduğunu lakin bu hususun onunla bir alakası olmadığını da belirten Zoroğlu, “Ben seanstan seansa görüştüğüm çocukların beynine nasıl bir şeyler ekebilirim” sözlerini kullandı.
Duruşma bugün (1 Mart) görülmeye devam edecek.
|
İddianameden Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının hazırladığı iddianamede Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu’nun kliniğine gelen çocuklara dissosiyatif (kimlik bozukluklarıyla ortaya çıkabilen ruhsal bir rahatsızlık) tesirleri yaratan ketamin unsurunu vererek çocuklarda uyuşturucu unsur bağımlılığı geliştirdiği belirtilmişti. Zoroğlu hakkında 21 sefer “uyuşturucu yahut uyarıcı unsur ticareti yapma yahut sağlama”, 21 kere “eziyet”, 4 defa “iftira”, 2 defa “kişiyi hürriyetinden mahrum kılma”, 2 sefer “şantaj”, 2 defa “uyuşturucu unsur kullanımını özendirme”, 1 sefer “kişisel dataları hukuka muhalif olarak ele geçirme”, 1 sefer “özel hayatın kapalılığını ihlal etme” hatalarından toplamda 96 yıldan 972 yıla kadar mahpus cezasına çarptırılması istenmişti. Ayrıyeten, Zoroğlu’nun eşi Özgül Zoroğlu, klinikte psikolog olduğu sav edilen Ahmet Aktaş, klinikte bir müddet çalışan kelamda hekim sanık Hüsnü Ağca, klinik sekreteri sanık İnci Arslan ve klinikte psikolog olarak misyon yapan Zeynep Akgül’ün de emsal cürümlerden mahpus cezalarına çarptırılması talep edilmişti. |