Yerküredeki en eski uygarlıklara konut sahipliği yapmış olan İran, tarih boyunca pek çok medeniyetin kültürel kıymetlerini yaşatarak günümüze taşımıştır. Perslerden Selçuklulara pek çok devletin miras bıraktığı mimari açıdan görkemli yapılar, günümüzde İran’ın en çok turist çeken cazibe noktalarını oluşturuyor. Münhasıran İran camileri, yüzyıllardır ayakta kalan eşsiz yapılarıyla şark kültürünün derin izlerini geleceğe taşıyor. İşte İran’da kesinlikle görmeniz gereken en ihtişamlı 7 cami…
Nasır el-Mülk Camii
Şiraz kentinde bulunan Nasır el- Mülk Camii, yerkürenin en renkli camisi olarak ziyaretçilerine renk şöleni yaşatıyor. Güneş ışıklarının yansımasıyla renklerin dans ettiği cami, Muhammed Hasan ve Muhammed Istek Kaşi Pazi Şirazi mimarların harika dizaynıyla 1876 yılında inşa edilmiştir.
El işçiliğinin dehşet raddede şık olduğu caminin iç mimarisi, pembe yüklü çinilerden oluşuyor. Her ne kadar pembe yüklü desek de caminin içerisinde her renge bölge verilmiştir. Caminin güney cephesinde bulunan renkli küçük camlar sabah güneşini alarak mabedin içerisinde muazzam sanatsal manzaralar oluşturuyor.
Nasır el-Mülk Camii’nde bu renk dansını sırf sabah güneşiyle birlikte izleyebilirsiniz. Sabah ışığı kaybolduğunda renkler de onunla birlikte kayboluyor. Şayet bu renk şölenini kaçırırsanız üzülmenize gerek yok. Cami, mükemmel tezhip işlenmiş duvarları ve kubbesiyle de ziyaretçilerine unutulmaz mistik bir atmosfer sağlıyor.
İsfahan Cuma Camii
Mescid-i Cami, Camii el-Kebir ve Ulu Camii olarak da bilinen İsfahan Cuma Camii, Selçuklulardan İran’a miras kalmış en görkemli yapıdır. Tuğrul Bey’in kenti fethetmesinin akabinde İsfahan’da kalıcı bir imza bırakmak istemesiyle inşa ettirdiği Cuma Camii, bilinen en erken tarihli ikili minareli camidir.
Sadece cami değil geniş bir meydandan oluşan Cuma Camii, Selçuklu devrinden Safevi periyoduna kadar eklemeler yapılarak günümüze ulaştırılmıştır. Cami, mihrap önü kubbeli, dört eyvanlı avlusu ve birebir eksen üzerinde iki tuğla kubbenin hakimiyetiyle tam bir Selçuklu mimarisi örneğidir.
Şeyh Lütfullah Camii
Şah Abbas tarafından 1615 yılında inşa edilmiş İsfahan camilerinden biri olan Şeyh Abbas Camii, Safevi mimarisinin baş yapıtlarından biridir. Saray halkının şahsi tasarrufu için tasarlanan cami, ismini Şeyh Abbas’ın kayınbabası Şii alimi Şeyh Lütfullah’tan almıştır.
Şeyh Lütfullah Camii’nin süslemeleri, gösterişli Safevi bezemeleriyle dolu olsa da ibadetin gerçekleştiği kısım, son kademe mütevazıdır. Minaresi bulunmayan cami, tipik İran sitili çinili eyvana sahip olup yenilikçi ve savlı bir kubbeye sahiptir. Kakma metinler ve çiçek motiflerinin ince ince işlendiği caminin tavanı güneş ışığını yansıttığı izlenimi vermesi için sarı şemselerle bezenmiştir.
Caminin duvarları, kubbenin yükünü taşıyabilmesi için kalın olarak tasarlanmıştır. Ölçüleri ve planı harika denecek kadar iyi olan caminin bu duvarları, şık hatlarla yazılmış levhalarla kaplanmıştır.
Yezd Cuma Camii
Bünyesinde bulunan çarşısıyla bir kompleks tipinde olan Yezd Cuma Camii, 11. yüzyılda inşa edilmiş ama 19. yüzyılda yapılan son eklemelerle bugünkü halini almıştır. Bir gayrı ismi Mescid-i Cuma olan yapının yan yana uzanan iki minaresi, İran’ın en uzun minareleridir.
Caminin tamamı mavi çinilerle kaplı eyvanı, göz alıcı görünmektedir. Sırf eyvanı değil içi de baştan aşağı mozaik, çiniler ve inanılmaz şık motiflerle kaplı caminin uzun ve geniş bir bahçesi de vardır.
Bahçe içerisinde bulunan Zarch Qanat isimli yapıyla 80 km uzaklıktan Yezd kentine uzanan bir havalandırma bacası açılmıştır. Çeşitli kaynaklara nazaran kentin işgal gördüğü devirlerde halk, buradan pak suya erişilebiliyormuş.
Şah Çerağ Camii
Şah Çerağ Camii, yerkürenin en ışıltılı, parlak ve son radde göz alıcı camisi olarak dikkatleri çekiyor. Farsçada “Işıkların hükümdarı, ışıkların şahı” manalarına gelen Şah Çerağ, bu isminin hakkını vererek milyonlarca küçük ayna ve mozaiğin bir araya getirilmesiyle parıldayan bir iç mekana sahiptir.
İmam Rıza’nın kardeşleri Buyruk Ahmet ve Mir Muhammed’in türbelerinin bulunduğu cami, yer halkı için de son kademe kutsal sayılan bir ibadet konumu.
Şah Çerağ Camii’nin içerisinde Şii’lerin inancına ilişkin sembollerden süslemeler, görkemli avizeler, vitray dizaynlar ve altın kaplamalı pencereler bulunmaktadır. Milyonlarca minik aynanın bir ışık oyunu sunduğu camide gözlerinizin kamaşmaması neredeyse imkansız.
Amir Chakhmaq Camii
İran’ın kompleks cami yapılarından biri olan Amir Chakhmaq Camii, Yezd kentinde görebileceğiniz en büyük yapı. İçerisinde kervansaray, tekke, hamam, çeşme ve çarşının bulunduğu kompleks, Yezd valisi Amir Chakhmaq tarafından 15. yüzyılda inşa edilmiştir.
Günümüzde ibadete açık olmayan cami, umumî olarak fotoğraf meraklıların uğrak noktası haline gelmiş durumda. Güneşin batmasının akabinde yapının dışı, turuncu ışıkla aydınlatılarak renk şöleni oluşturulur. Bilhassa caminin avlusunda yan alan havuzdan yansıyan manzara, görsel şov sunuyor.
Agha Bozorg Camii
İran’ın Kashan kentinde 18. yüzyıl sonlarında inşa edilen Agha Bozorg Camii, Ustad Haj Sa’ban Ali tarafından inşa yaptırılmıştır. Camii, Kashan’ın en iyi İslami kompleksi ve 19. yüzyıl yapıtlarının en iyilerinden biri olarak tanımlanmaktadır. Simetrik tasarına sahip planında bir mihrap önünde iki eyvanı bulunmaktadır. Agha Bozorg Camii’nin en hoş kısmını, ağaçlı ve havuzlu avlusu oluşturuyor.
Altın rengi işlemelerin süslediği eyvan ve tavanlarda çeşitli motifler işlenmiş ve her biri göz kamaştırıyor. Motif olarak geometrik formların ve çinilerin kullanıldığı minaresi ve devrine nazaran çok iyi durumda olan kerpiç kiremit işleri dikkatten kaçmıyor.
İran’da gezilecek öbür bölgeler için tıklayınız…
Haber7