T24 Haber Merkezi
Eski Başbakan Bülent Ecevit‘in özel kalem müdürü Zeynel Yeşilay, Düzce sarsıntısıyla ilgili bir anısı aktardı. Sarsıntı bilimci Ahmet Mete Işıkara‘nın “içinde bir huzursuzluk” olduğunu belirterek zelzeleden birkaç dakika evvel Kandilli’yi aradığını anlatan Yeşilay, “O gün bize ziyarete gelen Ahmet Mete Işıkara merhum ile sohbet ediyorduk. Odamda eşim İlter Yeşilay ile NTV’den bir arkadaş vardı. Bu ortada Sayın Işıkara böyle bir tedirginlik içerisine girdi. Ne oluyor Sayın Işıkara dedim. ‘Zeynel Beyefendi, bir şeyler olacak herhalde ben bir kandilliyi arayayım’ dedi . O Kandilli’yi aramaya başladığı sırada Başbakan çıkma talimatı verdi. Ben Başbakan Ecevit’i yolculadım binaya girdiğimde avizelerin sallandığını gördüm, koşarak odama geldiğimde kocaman televizyon ortaya gelmiş, koltuklar sağa sola savrulmuşlar. Işıkara telefonla konuşuyordu. Ne oldu sayın Işıkara dedim. ‘Düzce’de zelzele oldu’ dedi” tabirlerini kullandı.
Eski Başbakan Bülent Ecevit’in özel kalem müdürü Zeynel Yeşilay, deprem bilimci Ahmet Mete Işıkara’nın Düzce sarsıntısını hissettiğini ve birkaç dakika evvel Kandilli’yi aradığını anlattı. Yeşilay’ın Düzce zelzelesiyle ilgili anısı şöyle:
“Bu Düzce zelzelesi ile ilgili ben de bir anımı yazmak istiyorum. Başbakan sayın merhum Bülent Ecevit’in özel kalem müdürüydüm biliyorsunuz. O gün bize ziyarete gelen Ahmet Mete Işıkara merhum ile sohbet ediyorduk. Odamda eşim İlter Yeşilay ile NTV’den bir arkadaş vardı. Bu ortada Sayın Işıkara böyle bir tedirginlik içerisine girdi. Ne oluyor Sayın Işıkara dedim. ‘Zeynel Beyefendi, bir şeyler olacak herhalde. Ben bir Kandilli’yi arayayım’ dedi . O Kandilli’yi aramaya başladığı sırada Başbakan çıkma talimatı verdi. Ben Başbakan Ecevit’i yolculadım. Binaya girdiğimde avizelerin sallandığını gördüm, koşarak odama geldiğimde kocaman televizyon ortaya gelmiş, koltuklar sağa sola savrulmuşlar. Işıkara telefonla konuşuyordu. Ne oldu Sayın Işıkara dedim. ‘Düzce’de sarsıntı oldu’ dedi. Yani zelzele olmadan birkaç dakika evvel merhum Işıkara’nın içine doğdu ve Kandilli’yi aradı ne oluyor diye. O ortada da zelzele oldu. Çok farklı bir olaydır. Merhum Işıkara ile biz çok hoş bir çalışma içerisindeydik. Biliyorsunuz; o vakitler herkes televizyonların cümbüş programlarına çıkar, sarsıntıyla ilgili sohbetler ederlerdi. Ben Sayın Işıkara’ya ‘Efendim, siz yalnızca haberlere çıkıp vatandaşlarımıza gerçeği anlatacaksınız. Onun dışında bu türlü cümbüş programlarına çıkıp orada sarsıntıyla ilgili bilgiler vermeyeceksiniz’ demiştim. Sağ olsun benim sözümü dinledi. Bir günde Kıbrıs’a gelmişti, Kıbrıs’ta dostlarla tanıştırdım kendisini hem Ecevit’e hem Ahmet Mete Işıkara’ya ve hem de sarsıntıda ölen vatandaşlarımıza Allah rahmet etsin yerleri cennet olsun bu ortada şunu da belirtmem lazım; gerek 17 Ağustos gerek 12 Kasım sarsıntılarında AKUT’un büyük bir uğraşı vardı. Bu gerçek asla gözardı edilemez. Allah bizleri korusun.”
|
İnci Taneleri’nin hocası Yılmaz Erdoğan, yeni dönemde da bayanları eğitmeye kararlı mı?
|
|
Günün öne çıkan haberleri |
