Danimarka’da “esmer” tenlilerin, “beyaz” tenlilere nazaran daha şanssız olduğunu ve eşitsizliğe maruz kaldığını belirten Skipper, “Bu kürsüde söylenmesi gereken kimi şeyleri söylemek gerek; Evet, Danimarka’da ırkçılık var.” dedi. Skipper, ismi Arapça’yı çağrıştıranların yüzde 50 nispetinde daha az işe alındığını ve esmer tenlilerin polis tarafından durdurulup arandığını söyledi.
IRKÇILIK DESTEK BULUYOR
Danimarka Parlamentosu’nun ırkçılık problemine tahlil üretmek bölgesine artmasına sebep olduğunu belirten Skipper, “Millet tarafından seçilen politikler, her gün Müslümanlar şöyle, Müslümanlar bu türlü dedikleri sürece günlük hayatımızda ırkçılığı onaylamış oluyor. Yasalar ve siyasi yaptırımlar münhasıran göçmenler amaç alınarak yapıldığı sürece, ırkçılık destek buluyor.” tabirini kullandı.
Skipper, ölçüsüz sağ görüşlü Danimarka Halk Partisi’nden Pia Kjaersgaard’ın, “İsmi Ayşe olan birisi iş başvurusu yaptığında patron tahminen ‘Çalıştığı devirde radikalleşirse ne olacak?’ diye düşünecektir. Bu ırkçılık mı? Bence değil.” kelamları üzerine, “Bu ne demek oluyor? İsminiz Ayşe olduğu için radikalleşmiş mi oluyorsunuz? Bu, sadece ismi Arapçayı andırdığı için, günlük hayatta işe alınmayanlara yönelik ırkçılığı yasallaştırmaktır.” diye konuştu.
Haber7